SALTİ PASAJI / Beyoğlu

 



SALTİ PASAJI / BEYOĞLU


Derim ya hep, Beyoğlu tutkusu bana babamdan mirastır. O miras kırk yıldır devam ediyor. Yani, yirmili yaşlarıma gelip, Beyoğlu'nu arşınlamaya başladığım yıllardan  bu yana.


Küçük Hendek Sokak, Galata Kulesi'ni Şişhane'ye bağlayan Büyük Hendek Sokağın bir üst paralelidir. Daha dar, daha karanlık, ve daha kısadır. Yıllar yıllar önce sokağa ilk gidişimde, Kuledibi Bit Pazarı'nı keşfetmiştim. Bilgisayarımın üzerinde durduğu, dünyayı sanalda  dolaştığım, gerçekleştirebildiklerimi sonrasında satırlara döktüğüm ceviz, iki çekmeceli,  küçük, antika yazıhanem o günlerden.


Sokağı son ziyaretim üç yıl önce, Akaretler'e Füreyya Koral Sergisi'ne gitmeden önceydi. Sokağın ortalarında, solda demir kapının yanında Salti Pasajı yazıyordu. Kapı kapalıydı. Tam o sırada birisi çıkıyordu ki, ben içeri girdim. Tavanlardaki süslemelere bakaraktan bir labirenti andıran geçitten geçip, avluya çıktım. Başımı kaldırdım, aslan kabartmasını gördüm. 


Hatırladım, şimdi kapalı olan o kapı, eskiden hep açık duran bir kapıydı ve Tünel'in arkasından, kestirme olarak Bankalar Caddesi'ne geçilirdi.


İşte üç tarafta blok halinde daireler ve önümde beni Şahkulu Sokağa çıkartacak merdivenler vardı. Kapılar iki taraftan da kapatılmış, belli ki daireler el değiştip soylulaştırılmıştı!


Salti Pasajı 19. yüzyılın sonlarında Beyoğlu'nda mobilya mağazaları açan, Osmanlı saray ve yalılarına da mobilya satan,  Rum kökenli bir ailenin mağazalarından biri. Aile Maison Psalty adıyla işlettikleri mağazalarında kendi üretimleri olan mobilyaların yanında, ithal mobilyalar ve de özellikle  Avusturya'dan ithal Thonet sandalyeler satıyorlardı. Bugün hala antikacılarda Maison Psalty önemli bir marka. 


 SALTİ PASAJI hakkında benden bu kadar 🙋‍♂️Aslında daha çok yazacak şey var da, yazı uzun olunca 🤒 Değil mi?

Yorumlar