SEVİLLA - 8 Mayıs 2008
Jacaranda'yı bilir misiniz?
Jacaranda Sevilla'da restoran, otel, emlakçı, müzik topluluğu, bar, şirket ve daha pek çok şeyin adıdır. Peki ama nedir jacaranda? Buralara Güney Amerika'dan gelen jacarandanın,oralarda bir de öyküsü vardır.
Arjantin'in bir köyünde babasıyla yaşayan menekşe gözlü, siyah saçlı çok güzel bir kız varmış, adı Pilar. Pilar aşık olmuş Mbrete'ye. Ama baba bu aşkı istememiş. Onlar da kaçmışlar. Nehir boyunda bir yerlerde kendilerine bir kulübe yapıp saklanmışlar. Birgün, kıskanç baba Pilar'la sevgilisini bulmuş . İkisini de öldürmüş, bedenlerini toprağın üstünde kanlar içinde bırakmış . Ertesi gün tekrar geldiğinde onları bıraktığı yerde, kızının gözleri gibi mavi mor çiçeklerle dolu bir ağaç varmış.
Arjantin'in bir köyünde babasıyla yaşayan menekşe gözlü, siyah saçlı çok güzel bir kız varmış, adı Pilar. Pilar aşık olmuş Mbrete'ye. Ama baba bu aşkı istememiş. Onlar da kaçmışlar. Nehir boyunda bir yerlerde kendilerine bir kulübe yapıp saklanmışlar. Birgün, kıskanç baba Pilar'la sevgilisini bulmuş . İkisini de öldürmüş, bedenlerini toprağın üstünde kanlar içinde bırakmış . Ertesi gün tekrar geldiğinde onları bıraktığı yerde, kızının gözleri gibi mavi mor çiçeklerle dolu bir ağaç varmış.
Jacaranda mimosifolia, Pilar'ın gözleri gibi mavi mor çiçekli, on metreye kadar büyüyen bir ağaç. Sevilla'da bu ağaç bazı caddelerin kenarlarında, meydanların etrafında yoğun olarak var. Şehre müthiş bir güzellik katarken dökülen çiçeklere bastığınızda ayağınız hafifçe yere yapışıyor.
Sevilla'lı çingene güzeli Carmen'in öyküsü de, kaderlerine bakılırsa Pilar'a benzer. Hangi Carmen'i hatırlarsanız hatırlayın ki, benim gözümde hep Carlos Saura'nın filmindeki sahnelerle canlanırlar, aşk ve kıskançlık ona da ölümü tattıracaktır. Birine baba elinden, birine
kıskanç aşık elinden.
kıskanç aşık elinden.
Bir zamanlar Amerika kıtasındaki sömürge topraklarından getirilen tütün yapraklarının sarıldığı, Sevilla'nın Carmen'lerinin çalıştığı sigara fabrikası günümüzde Sevilla Üniversitesi. Şimdiki kral Carlos'un dedesi, kraliyet döneminin son İspanya Kralı XIII.Alphonso'nun, 1929 yılında
düzenlediği Amerika Kıtası Fuarı'nda kalburüstü konuklarını ağırlamak için yaptırdığı görkemli otel de burada ve hala Sevilla'nın en şık ve gösterişli otellerinden.
Hotel Alphonso
düzenlediği Amerika Kıtası Fuarı'nda kalburüstü konuklarını ağırlamak için yaptırdığı görkemli otel de burada ve hala Sevilla'nın en şık ve gösterişli otellerinden.
Hotel Alphonso
Kralın, kaybettiği eski sömürgelerini bir araya getirmek gibi bir düşünceyle düzenlediği 1929'daki fuarda, her ülke özgün uygarlık konseptlerine göre fuar pavyonları inşa etmiş. Bu binalar da günümüzde elçilik binasından, sanat merkezine çeşitli amaçlarla kullanılıyor. Bu yapıların en görkemlisi İspanya'yı temsilen yapılmışolan Plaza de Espana .
Meydanı çevreleyen yarım ay şeklindeki yapının alt cephelerinde geleneksel Sevilla çinileriyle İspanya'nın tüm bölgeleri resmedilmiş. Her iki taraftaki yüksek kuleler ise Kraliçe İsabel ve Kral Ferdinand'ı temsil ediyor.
Plaza de la Espana
Kristof Kolomb, ki İspanyollar ona Colon diyorlar, Amerika'ya doğru yol almadan izin ve destek için Kraliçe İsabel'le görüştüğü Sevilla'daki Alcazar saray komleksinin girişinde de jacarandalarla karşılaşırsınız. Sarayla Sevilla Katedrali karşı karşıyadır. Katedral, araplar zamanı aynı yerde bulunan caminin yerine yapılmış, ünlü kulesi Giralda ise içine çan kulesini alacak şekilde genişletilen caminin minaresidir.
Sevilla Katedrali ve La Giralda
Meydanı çevreleyen yarım ay şeklindeki yapının alt cephelerinde geleneksel Sevilla çinileriyle İspanya'nın tüm bölgeleri resmedilmiş. Her iki taraftaki yüksek kuleler ise Kraliçe İsabel ve Kral Ferdinand'ı temsil ediyor.
Plaza de la Espana
Kristof Kolomb, ki İspanyollar ona Colon diyorlar, Amerika'ya doğru yol almadan izin ve destek için Kraliçe İsabel'le görüştüğü Sevilla'daki Alcazar saray komleksinin girişinde de jacarandalarla karşılaşırsınız. Sarayla Sevilla Katedrali karşı karşıyadır. Katedral, araplar zamanı aynı yerde bulunan caminin yerine yapılmış, ünlü kulesi Giralda ise içine çan kulesini alacak şekilde genişletilen caminin minaresidir.
Sevilla Katedrali ve La Giralda
Guadalqivir nehrinin limanını koruma amaçlı olarak yine araplar zamanında yapılan Beyaz Kule tarafındaki El Arenal ve Santa Cruz bölgeleri Sevilla'nın kalbinin attığı yerlerdir. İspanya'nın en eskilerinden olan Plaza de Toros de Maestranza(arena), Teatro de la Maestranza (Tiyatro, opera ve dans gösterileri için), Beyaz Kule (Denizcilik Müzesi) El Arenal Bölgesinde yerlerini alır.
Toros de la Maestranza
Toros de la Maestranza
Santa Cruz Bölgesinde Katedral ve Alcazar'ın arkasındaki beyaz badanalı evlerin oluşturduğu dar sokaklar şehrin eski Yahudi mahallesi olan Barrio de Santa Cruz'dur.
Ayuntamiento (Belediye Binası) bu bölgenin onaltıncı yüzyıldan kalan şık binalarındandır. Aralarında Kristof Colomb, Cortes ve Cervantes'in de el yazmalarının bulunduğu seksenaltı milyon sayfa el yazması ile sekiz bin haritanın saklandığı Archivo de İndias (Yerli Arşivi) da Santa Cruz'da yerini alır.
Santa Cruz Yahudi Mahallesi
Ayuntamiento (Belediye Binası) bu bölgenin onaltıncı yüzyıldan kalan şık binalarındandır. Aralarında Kristof Colomb, Cortes ve Cervantes'in de el yazmalarının bulunduğu seksenaltı milyon sayfa el yazması ile sekiz bin haritanın saklandığı Archivo de İndias (Yerli Arşivi) da Santa Cruz'da yerini alır.
Santa Cruz Yahudi Mahallesi
Mayıs ayının başları tüm Endülüs'te olduğu gibi Sevilla'da fiestalarla hareketli bir zaman. Sabahın çok erken saatlerinden itibaren, klasik giysileri ile kiliseleri dolduran ya da yürüyen bir korteje rastlamak mümkün.
Flamenko dans kulüpleri de Sevilla'nın karakteristiklerinden. Bu kulüplere internetle rezervasyon yaptırılabiliyor. Tablao El Arenal ve El Palacio Andaluz flamenkoya doyacağınız en ünlülerinden.
Tablao El Arenal'den
Flamenko dans kulüpleri de Sevilla'nın karakteristiklerinden. Bu kulüplere internetle rezervasyon yaptırılabiliyor. Tablao El Arenal ve El Palacio Andaluz flamenkoya doyacağınız en ünlülerinden.
Tablao El Arenal'den
Yorumlar
Yorum Gönder