Sydney’deki
ilk günümüze dönersek, Brisbane’dan bir buçuk saatlik uçuşla geldiğimiz
Sidney Kingston Smith Havaalanı’ndaki tren istasyonunu, levhaları
takip ederek kolayca bulduk. Ofisten, ulaşım için kullanacağımız
kartlarımızı (Opal Card) da aldık. Bu arada Avustralya’da ulaşım
ücretleri, el yakıcı. Bir aktarma yaparak Kings Cross’daki evimize
geldik. Saat henüz on civarı olduğundan, yakındaki büfeden bir şeyler
atıştırıp kendimizi William Caddesi’ne attık.
Cadde bizi şehrin göbeğinde Hyde Park’a çıkardı. Bu arada Brisbane’da olduğu gibi Sidney’de de cadde hatta semt isimleri bile İngiliz versiyonlu. Hyde Park ortasından cadde geçen bir park. Caddenin üst tarafında çok güzel bir çeşme olan Archibald Çeşmesi, caddenin aşağısında kalan bölümde de Anzak Anıtı var.
Kalabalığı ve sesleri takip edince, önce Anzak Anıtı önündeki havuzun etrafında dizilen izci takımının saygı duruşu merasiminin, sonra da artık eski zamanlarda kalan bizim 19 Mayıs, 29 Ekimlerimiz coşkusundaki geçit törenlerinin içinde bulduk kendimizi. Çeşitli okulların bando takımları, askeri kuruluşların, okulların çalışanları ve öğrencileri, emekli askerler, gaziler, onların çocukları, torunları; tekerlekli sandalyede olanlardan tutun, omuzlarda taşınan bebeklere kadar ardı arkası kesilmeyen bir korteji, caddenin iki yanına sıralanmış, büyük bir kalabalık izliyordu.
Aslında bu kutlamanın ilk işaretini, Brisbane’dan sabah 07.10’daki uçağımıza gitmek için, 04.00 gibi evden çıktığımızda şehrin göbeğindeki hareketlilikten anlamıştık. Şık kıyafetler içinde insanlar, şafak vakti yapılacak olan törene katılmak için, Anzak Anıtı’na doğru guruplar halinde yürüyordu.
Cadde bizi şehrin göbeğinde Hyde Park’a çıkardı. Bu arada Brisbane’da olduğu gibi Sidney’de de cadde hatta semt isimleri bile İngiliz versiyonlu. Hyde Park ortasından cadde geçen bir park. Caddenin üst tarafında çok güzel bir çeşme olan Archibald Çeşmesi, caddenin aşağısında kalan bölümde de Anzak Anıtı var.
Kalabalığı ve sesleri takip edince, önce Anzak Anıtı önündeki havuzun etrafında dizilen izci takımının saygı duruşu merasiminin, sonra da artık eski zamanlarda kalan bizim 19 Mayıs, 29 Ekimlerimiz coşkusundaki geçit törenlerinin içinde bulduk kendimizi. Çeşitli okulların bando takımları, askeri kuruluşların, okulların çalışanları ve öğrencileri, emekli askerler, gaziler, onların çocukları, torunları; tekerlekli sandalyede olanlardan tutun, omuzlarda taşınan bebeklere kadar ardı arkası kesilmeyen bir korteji, caddenin iki yanına sıralanmış, büyük bir kalabalık izliyordu.
Aslında bu kutlamanın ilk işaretini, Brisbane’dan sabah 07.10’daki uçağımıza gitmek için, 04.00 gibi evden çıktığımızda şehrin göbeğindeki hareketlilikten anlamıştık. Şık kıyafetler içinde insanlar, şafak vakti yapılacak olan törene katılmak için, Anzak Anıtı’na doğru guruplar halinde yürüyordu.
Yorum YapPaylaş
Yorumlar
Yorum Gönder