- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Şubat ayının 1.de Yeldeğirmeni Sanat Merkezi'nde bir sunum hazırladı, Mim. Arif Atılgan.
Kimler yoktu ki orada, tanıdıklarım tanımadıklarım, ismini bildiklerim, bilmediklerim. Bakkal Sabahattin Bey de gelenler arasındaydı. Kendisiyle konuştum, 90'lı yaşlarında, kibarlığı kıyafetinden, konuşmasına üzerine oturmuş bir beyefendiydi. Adı geçen esnafın çoğunu, Rodi de çok bahsettiği için tanıyordum.
Çok anlamlı bir söyleşi oldu. Bir başka 90'lı yaşlarında Yeldeğirmen'li Prof.Semayi Eyice ki,''Kimse onun kadar iyi bilemez İstanbul'u'' denir, çocukluğunda bizim sokakta (Prof Macit Erbudak eski Düz Sokak) oturmuş.Onun semtimizde oturduğu yılları anlattı. Merdivenden yaptıkları kızakla, yokuş sokaklardan kayışlarını, bayram yerini, belinde renkli yün kuşaklardan kaçıncı sınıfa gittiği anlaşılan St.Louise ve St.Euphemie Okulullarının öğrenci ve rahibe öğretmenlerinin sokaklarından geçişini......Yani diyesiim biraz da şu ki, tam sana göre bir söyleşi oldu.
Toplantı Fotoğrafı konacak*************
Toplantı Fotoğrafı konacak*************
Fotoğrafta soldaki iki kırmızılının arkasında, masada oturan Av.Bakkal Sabahattin, ortada benim arkamda oturan Prof.Semayi Eyice, onun yanındaki bey, Yeldeğirmeni Rasim Paşa Mahallesi yani bizim mahalleye adı verilen Rasim Paşa'nın torunu Nejat Bey (Rasim Paşa'nın eşi İkbal Hanım, semte bir de camii yaptırıp eşinin adını vermiş.Ayrıca, Acıbadem'de evlerinin olduğu bölge İkbaliye adını taşır)Bir de fotoğrafta yok ama, çay molasında çok tatlı bir sohbete koyulduğum Yeldeğirmeni'nin ilk sineması Özen'i işleten AKÜN Film'in iki ortağından birinin eşi Mm.Tasula vardı. Aynı firma kapanıncaya kadar Emek sinemasını işletiyordu.O ilerlemiş yaşına rağmen nasıl da hoş ve tatlı bir kadındı...
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yorumlar
Yorum Gönder