Baltalimanı'nda balta mı yapılıyordu, ya da ya da yapılan baltalar bu limandan bir yerlere mi gönderiliyordu? Hayır, hayır. Bu limanda Baltaoğlu Süleyman Bey, Fatih İstanbul'u almaya hazırlanırken gemileriyle bekliyordu.
Bulgar kökenli başarılı bir devşirme olan Süleyman Bey, Ege'deki başarılarından sonra, Prens Adaları'nı da almış, ama Papa'nın Bizans'a yardım gönderdiği üç beş gemiyi durduramayınca, Sultan'ı fena kızdırmış. Öyle ki, Fatih'in atıyla denize yürüdüğü ünlü tablodaki sahne, bu olayı anlatır, denir. Sonra, Baltaoğlu Süleyman Bey Kaptan ı Deryalıktan alınır, ölümden kıl payı döner, ama gemilerinin beklediği limanın adı da Baltalimanı olarak günümüze dek kalır.
Baltalimanı'nda eski hikayeler dizi dizi. Mesela, damat yiyen saray, şimdi adı bir başka, Baltalimanı Kemik Hastanesi. Salonlarında Osmanlı'yı da yiyen antlaşmaların dışında, yemekler, davetler verilen sahil saray. İki gelin dört damat var hikayelerde. Ama benim yolum nasıl düştü oraya derseniz, ana hedef Sakıp Sabancı Müzesi Avni Lifij resim sergisi idi derim sizlere. Çerkes kökenli Lifij de ayrı bir hikaye ama, sadece omuzunda yırtık çorap, elinde bir kadeh şarap, başında kaymış bir şapka, kırmızı yarı kapalı gözlerle bakarken, zamanına isyanını gösteren oto portresine bir göz atın derim öncelikle.
Şimdiii, gelelim Baltalimanı Sahil Sarayı'na. Ondokuzuncu yüzyıldayız. On altı yaşında padişah olmuş, otuz sekiz yaşında hayata veda etmiş, yirmi iki eşli ki bunların bazıları kadınefendi, bazıları ikbal, bazıları gözde idiler (Osmanlı saray hiyerarşisi başlı başına bir inceleme konusudur, hiç bir şey rastgele değildir) aralarında II.Abdülhamit ve Vahdettin olmak üzere sekiz erkek, on dokuz kız çocuk sahibi, bunların yanında, batılılaşmaya en açık padişahlardan Sultan Abdülmecit zamanı.
Büyük kızlarından Fatma Sultan on dördünde evlendirilecek, damat aranıyor, Sadrazam Mustafa Reşit Paşa'nın oğlu yirmi dört yaşındaki Ali Galip bey'e karar veriliyor. Damat uygun mevkilere getiriliyor, düğün hazırlıkları yapılırken kayın pedere ait Baltalimanı Sahil Sarayı padişah tarafından satın alınıp, yeni evli çifte hediye ediliyor. Ne ilginç değil mi, hiç yabancı gelmiyor yapılanlar.
Çiftin bir kızları oluyor, ama doğduktan bir kaç gün sonra onu kaybediyorlar. Fatma Sultan bu arada on dokuz yaşındadır ve bir gece gittiği yerden dönen eşinin, sandalına römork çarpacak korkusuyla denize atlayarak boğulması sonucu dul kalır. Baltalimanı Sarayı birinci damadını yemiştir. Kızının genç yaşta dul kalması üzerine Sultan Abdülmecit yeni damat adayı olarak Mabeyinci (Padişahın dışarı ile ilişkilerine bakan, emirleri ilgili yerlere ulaştıran ve dilekleri padişaha ileten Osmanlı görevlisi) Nuri Bey'i seçer. Evlenirler, bir kız bir erkekleri olur, fakat ikisi de üç yaşına gelmeden hayata veda eder.
Bu arada babası ölen Fatma Sultan'ın amcası Abdülaziz'den sonra iki kardeşi peş peşe tahta geçmiş, evlat acılarının üzerine, bir de amcası Abdülaziz'in öldürülmesine karıştığı gerekçesiyle kocası damat Nuri Bey Arabistan'a sürgüne gönderilmiş, padişahın baskısıyla da kocasını boşamıştır. İkinci damadını da yedi Baltalimanı Sarayı.
Abdülmecit'in küçük kızlarından Mediha Sultan evleninceye kadar saray bir süre boş kalır. Gelin biz o arada şöyle bir dolaşalım sarayı. Rumeli Hisarı'nı geçtikten sonra yolun sağ tarafında pembe, iki katlı zarif bina hemen göze çarpar. Saray mimarlarından Balyan'lar tarafından yapılmıştır.
Hastane birimlerinden biri olarak kullanılan binaya girdiğinizde, gözünüze ilk çarpan tavan süslemeleri ve muhteşem avizelerdir. Gösterişli merdivenlerden üst kata çıktığınızda yüzey süslemeleri ve avizeler eski bir saray yavrusunda olduğunuzu tekrar hatırlatır size. Giriş katında yirmi iki oda, sekiz sofa bir büyük hol ve on üç servis odası, ikinci katta on bir salon, yedi sofa, yedi servis odası yer alır. Ve saray eskisini dolaşırken işlemeli tavanlar ve kristal avizelerin altında, Boğaz manzaralı yataklarındaki hastaların, acaba farkındamıdırlar nerede olduklarının diye, aklınızdan geçirirsiniz.
Şimdi gelelim ikinci geline, yani Mediha Sultan'a. Denir ki, on altı yaşındaki Sultan, bir gün Ihlamur Korusu'nda dolaşırken on sekiz yaşındaki Necip Bey'e rastlamış ve aşık olmuş. Durumu analığına, o da Abdülhamit'in analığına aktarmış, padişah da onaylamış, saray geleneklerine pek de uygun olmayan bu sıra dışı evlilik gerçekleşmiş. Baltalimanı Sahil Sarayı'na yerleşen çiftin bir de oğulları olmuş. Lakin dört yıl süren evlilik, Necip Bey'in hastalanarak vefatıyla son bulunca, Baltalimanı Sarayı üçüncü damadını da yemiş
.
Denir ki, Mediha Sultan koca adayını daha Necip Bey'in cenaze merasiminde seçmiştir. Londra Sefaret katibi Ferit Bey, tarihimizde çok iyi bilinen adıyla Damat Ferit Paşa. Baltalimanı Sarayı'nda yemekler, davetler, üst düzey toplantılar, batı usulü giyimler dilden dile dolaşırken, Anadolu'da Mustafa Kemal ülkeyi düşman işgalinden kurtamaya çalışmaktadır Damat Ferit ve ailesi Kurtuluş Savaşı'nın son günlerinde Avrupa'ya kaçar, bir yıl sonra da Nice'te ölür. Baltalimanı Sarayı dördüncü damadını da yemiştir.
Cunhuriyet döneminde Baltalimanı Sarayı bir süre boş kalır, daha sonra hastane olarak kullanılmaya başlanır. Son restorasyonu ise 99 depreminden sonra Sakıp Sabancı tarafından yaptırılmıştır
.
.
Yolunuz kiraz ağaçlarının çiçek açtığı dönemde buraya düşerse, yolun hemen karşısındaki Baltalimanı Japon Bahçesi'nde, Sakura zamanını yaşamayı da lütfen unutmayınız. Sakura, Japonya'da kirazlar çiçeklendiğinde, hayata yeni bir başlangıç olarak kutlanır .
Kaş / Ksm. 2019
Yorumlar
Yorum Gönder