BİR TREN YOLCULUĞU (Berlin-Varşova)



Yolculuklar bittiklerinde, geriye anılar kalır. Sıradan olmayan bir şey yaşandığında da, o yolculuk hafızada daha çok iz bırakır. İşte onlardan biri. 


Berlin - Varşova  arası yaklaşık beş yüz elli  kilometre ve hızlı  trenle beş buçuk saat civarında sürüyor. Kardeşim tekerlekli sandalye kullandığı için, biletlerimizi,  trende tekerlekli sandalyeli yolcuların  emniyetle seyahat edebilmeleri için ayrılan  özel kompartmandan aldık.


Trenlerin böyle bir özel bölümü olsa da, olmasa da, vagonlarla platform arasında kot farkı olduğundan, bilet alırken tekerlekli sandalyeli yolcunuz olduğunu belirtip, tren saatinde yardım almanız gerekiyor. Trenin kalkmasına az bir zaman kala gelen elemanlar, ya seyyar bir lift, ya da rampayla, yolcuyu trene bindiriyor. Normalden daha büyük olan özel kompartmanda sandalyeyi sabitleyip, yolcunun emniyetini sağlıyorlar.


Bindiğimiz kompartmanda bizden başka bir de ana oğul vardı. Anne elli yaş civarında oğlu da on yedi on sekiz yaşlarında gibiydi. Onlar tekerlekli sandalye kullanmıyordu ama, çocuk normal  olmayan, istemsiz hareketler yapıyordu. 


Berlin'in o muhteşem cam cepheli Hauptbahnhof tren garında başlayan yolculuğumuzun ilk yarım saati sessiz geçti. Sonra çocuk hareketlenmeye başladı. Oturduğu koltuktan aşağı kaydı, yere yattı, sonra kıvrıldı, sonra kalktı tekrar oturdu. Annesine habire bir şeyler söylemeye başladı. Anne de sürekli onunla ilgilendiğinden, aramızda ortak bir dil bulup, yolculuk muhabbetine başlamak için fırsat çıkmıyordu. Tebessümlü bir iletişimle yol alıyorduk.


Çocuk bir şeyler yiyip, bitirince, ortalık daha bir sakinledi ve biz anneyle, siz nereye, biz nereye muhabbetine  başladık. Anne oğlunu, Polonya sınırına yakın bir şehre, haftanın belli günleri rehabilitasyona götürüyormuş. Zaten, bir saat sonra indiler. Kompartman, kardeşimle bana kaldı. Büyük bölümü Polonya topraklarında geçen bir gündüz yolculuğuydu. Bir ülkede ilk defa bulunmanın heyecanıyla, birbirimize Polonya külliyatımızı aktarıp, etrafı seyrederek keyifli bir tren yolculuğu yaptık. 


Varşova Garı'nda da teknik teçhizatlı ekip, bizi hiç bekletmeden gelerek platforma inmemizi sağladı. Kalacağımız ev, gara çok yakındı, tekrar bir vasıtaya binmemize gerek kalmadan Varşova'da ilk günümüze başladık. Ve Krakow'a trenle gitmek için, programımıza mecburen aldığımız Chopin'in şehrine bayıldık.

Yorumlar