MODA'DA YÜZ YILLIK BİR PAŞA APARTMANI
Beş altı yıl önceydi, eski bir kitabın peşinde, Bahariye'yle Moda arasında bir sahaf dükkanını arıyordum. Sahafı da kitabı da bulduktan sonra, karalama sokaklara dalıp çıkarken Ruşen Ağa Sokak'la Ağabey Sokağın kesiştiği köşede, o bölgedeki binalara hiç benzemeyen, büyük ama bakımsız, güzelliği detaylarında gizli bir apartman çıktı karşıma.
Şansıma aralık olan kapıdan, hiç duraksamadan girdim içeri. Alışılmışın dışında, yukarıdan gelen yoğun gün ışığıyla aydınlanan beyaz mermer giriş holünden, çok şık ferforje korkulukları olan bir kaç basamaklı merdivenle, daha küçük ikinci bir hole çıkılıyordu.
Aydınlığın kaynağını görmek için kafamı kaldırdığımda, metal konstrüksiyonlu cam kaplamayla sonlanan aydınlık boşluğu, bu eski belki de yüz yıllık binanın, hiç de sıradan olmayan bir mimarın elinden çıktığını belli ediyordu.
Yanılmamıştım, Osmanlı döneminin ünlü ailelerinden Sarıcazade'lerden saray doktoru Arif Sarıca Paşa'nın, Moda Caddesi üzerindeki köşkünü de yaptırdığı, Paris'te mimari eğitim almış Rum mimar Constantine Pappa'nın elinden çıkmıştı.
Bazı yerlerde adı Pape Kalfa olarak geçse de, Mimar Vedat Tek'le Paris"te aynı okuldan mezun olduğu belgelenen, kendisi de Moda'da oturan Mimar C. Pappa'nın Moda'daki bir başka binası da, Yusuf Kamil Paşa Sokak'ta, sonradan Barış Manço'nun satın aldığı, İngiliz bir levanten için yaptığı evdi. Moda'daki bir başka yapısı da Ferit Tek Sokak'taki bahçe içinde Dr. Antipa köşküydü.
Biraz da Sarıca ailesinden bahsetmeden tekrar apartmana dönmeyelim isterseniz. Günümüzde, ailenin yaşayan üyelerinden biri dünyaca ünlü piyanistimiz Ayşegül Sarıca. Sarıcazadeler, Eğriboz Ada'sı kökenli asker bir aile. İkinci Abdülhamit döneminde Yıldız Sarayı'nda baş mabeyinci ( Osmanlı döneminde, padişahın dışarıyla olan ilişkilerine bakan, onun buyruklarını ilgililere bildiren, kimi kişilerin dileklerini de padişaha ileten görevli) olan Ragıp Sarıca Paşa, dönemin oldukça zenginlerinden olup, kazancını gayrimenkule yatıran bir paşadır.
Beyoğlu'nda kendi apartmanı dışında üç de hanı vardı. Rumeli Pasajı, Afrika Pasajı, Anadolu Pasajı isimli çok daireli apartmanlar da onun mülküydü. Ayrıca Caddebostan sahilinde iki büyük köşkün de sahibiydi. Ama hayatı, Midilli adasında sürgündeyken yakalandığı veremle sonlandı.
Arif Sarıca Paşa ise, ağabeyi Ragıp Paşa aracılığıyla girdiği Yıldız Sarayı'nda doktordu. O da kazancını gayrimenkule yatıranlardandı. Yaptırdığı binaların çoğunun mimarı C. Pappa idi. Kendisi Moda'da Pappa'ya yaptırdığı köşkünde oturan paşanın, Çukurcuma ve Elmadağ'da da iki apartmanı vardı. Bu apartmanlardan en gösterişli olanı, benim de hayranı olduğum Elmadağ Caddesi'ndeki Arif Paşa Apartmanı, bahçesindeki çınarla Pınar Kür'e ''Bir Deli Ağaç'' öyküsünü yazdıracak kadar deli güzeldir.
Üç sokağa cephesi olan apartmanın ortasında bir avlusu, üç cephesinde dört ayrı giriş kapısı, her katta beş dairesi vardır. Eski fotoğraflarda, yapıldığı yıllarda Taksim Meydanı'ndan gözüken eğimli bir arazide olan apartman, yerleşim arttıkça arada kaybolmuştur. Bir dönem ünlü seramik sanatçımız Füreya Koral'ın (Halikarnas Balıkçısı'nın kuzenidir aynı zamanda) da oturduğu bu prestijli apartmanı görmelerini, yolu Elmadağ'a düşenlere şiddetle öneririm.
Gelelim Arif Paşa'nın Moda'da Ruşen Ağa Sokak'tan girişi olan apartmanına. Paşa, hem geniş ailesinin oturması, hem de o yıllarda (19.yy. sonları ile 20.yy. başları) Moda'da ikamet eden yabancı ve levantenlere kiraya vererek gelir getirmesi amacıyla yaptırmıştı. Zemin katında günümüzde bir kafe ve bir yufkacı dükkanın olduğu dört katlı bina, her katında üç daire, çatı katında da, yapıldığında çamaşırhane ve kurutma terasları olacak şekilde projelendirilmişti.
Sarıcaların bu binası, Moda Caddesi üzerindeki köşkleri gibi biraz bakımsız görünse de, yüz yıl önce olduğu gibi bence, günümüzde de Kadıköy'ün en güzel apartmanlarından biri.
Yorumlar
Yorum Gönder