Rejisör sandalyelerimizi, 2300 yıllık antik kent Rhodiapolis şehrinin girişine kurduk. Saat henüz ondu . Termosumuzu, tostlarımızı çıkardık. Tek tük olan ağaçlardan birinin gölgesinde, yüzümüzü Kumluca'nın kum gibi seraları ardındaki Akdeniz'e döndük.
Arkamızdan bir ses, "afiyetle" dedikten sonra, etrafta keçi görüp görmediğimizi sordu. Döndüm, boynunun altından bağlı eşarbı, konuşurken görünen, üst damakta sadece bir tane kalmış dişiyle, belki de sadece elli yaşlarında bir kadın.
İki küçük keçisinin evvelki akşamdan beri kayıp olduğunu söyledi. Nasılsa dönerler dediğimdeyse, "birileri alıp götürmezse" dedi. "Antik kent dolaşmaya gelen biri, öyle bir şey yapar mı?" dediğimde de, "insanlar belli olur mu, senin kalbinle benimki bir mi?" dedi.
"Evim şu aşağıda, görürseniz haber verirsiniz" deyip, düzlüğün sonundan, aşağı doğru inip, gözden kayboldu. Bir daha gözümüze çarptığında, sürüsüyle diğer tepenin ardına doğru gidiyordu.
Kahvaltımızı yaptık, görüş alanımızdaki kazı evine doğru, yolu takip ederek yürümeye başladık. Çepeçevre kentin etrafını saran yoldu yürüdüğümüz. Likya Birliği'ne bağlı kentlerden biri olan Rhodiapolis'in, henüz çok az bir kısmı ortaya çıkarılmış. Likya'dan sonra Helen ve Roma dönemlerinde de yaşamın sürdüğü kent, geçtiğimiz yıllarda, bir orman yangınını söndürme çalışmaları sırasında keşfedilmiş.
Birkaç lahit mezar, duvarları kalmış bina kalıntıları, sarnıçlardan sonra, şehrin tiyatrosuna geldik. Restorasyon görmüş, yamaca kurulmuş küçük tiyatronun basamaklarına oturup, sahneye bakarken, soyunma odalarından birinden, kahverengi küçük bir keçi şaşkın şaşkın bize bakmaz mı?
Tiyatronun hemen yanında kare konumlu, önünde sütunları olan anıt mezar, Ophramoas isimli, çok zengin hayırsever bir Rhofiapolisliye ait. Gazetelere geçecek kadar berbat bir restorasyon geçiren anıtın duvarlarında, Ophramoas'ın yardım ettiği kentlere ait yazılı taşlar ara ara sıralanmış.
Kazı başkanının dünyanın en uzun yazılı metinlerinden dediği taşlar arasında, Ophramoas'ın Romalı yöneticilerle yaptığı 12 yazıt, 19 mektup, 33 döküman yer alıyor. Ophramoas özellikle, M.S. 141 yılındaki depremden sonra 33 Likya kentine, zarar gördükleri oranda yardımlarda bulunmuş.
Gezimizi bitirdik, keçilerden birini gördüğümüzü haber vermeyi de görev bildik ama, ne çobanı ne de evi görebildik. Kahverengi küçük keçi, seyircisiz tiyatronun sahnesinde, tek kişilik oyununa hala devam ediyordur belki de 😊
Yorumlar
Yorum Gönder