TUJİA GELİNLERİ




Uzuuun Çin gezimizin, nehir gemisinde geçecek günleri için Şanghay'dan uçakla batıya Yichang'a geliyoruz.  Bir buçuk saat uçtuktan sonra Yichang'dayız.


Yichang, Çin'in yirmi üç eyaletinden biri olan Hubei eyaletinde bir şehir.


Gemimize gitmeden önce  otobüsle şehri şöyle bir turluyoruz. Eski Sovyet şehirlerine benziyor, çok geniş caddeler, seyrek ve büyük apartmanlar. Yanımızdan iki kamyon asker geçiyor. Görünüşleri bizim Anadolu çocukları gibi kavruk tenli, zayıf. Çin'de askerlik mecburi değilmiş. Aslında gönüllü çokmuş. En azından bir müddet yemek yatak bedava. 


Bir marketten, gemide lazım olabilecek ufak tefek alışverişler yapıyoruz. Bu bölgenin şarabı iyiymiş. Bir iki şişe alıyoruz. Tirbuşonlar marketten hediye.

  

Dört yıldızlı "Spilended Chine ",yüz altmış sekiz  kamaralı, doksan metrelik bir gemi. Biz 412 numaralı kamaradayız. Yoldaşım üniversite arkadaşım. Geceyi limanda gemide geçirip,sabah 7.30 da hareket ediyoruz.

 

Öğleye doğru dünyanın en büyük barajını (Çin daha sonra daha büyüğünü yaptı.) geçip, Yangtze Nehri'nde yolumuza devam edeceğiz. Geçiş dört saat sürüyor. Kademeli beş havuzdan geçip, Yangzte Nehri’nde yolumuza devam ediyoruz.


Etrafta seyrek yerleşimler var, Karadeniz'e benziyor iki taraf da dağlık tepelik. Gemide yemek saatleri erken, akşam yemeğini altıda yiyoruz. Yemekten sonra güverteye çıkıyorum, güneş dağların arasında kaybolurken, nehrin üzeri şıkır şıkır parlıyor.


Hava kararınca kıyıya yaklaşıyoruz, gemi bağlanıyor. Yol alacağımız güzergahın yüz doksan üç kilometresi Yangtze nehrinin Üç Boğazlar denilen bölgesi. Bu bölgeler dar ve nehir trafiği yoğun olduğundan yol almıyoruz. Demirlediğimiz yer Badong. 


Kahvaltıdan sonra 8.00 de Shennong ırmağı gezisi var. Teknelere biniyoruz. Yarım saatlik  yol boyunca geçtiğimiz yerlerin güzelliğini anlatmak için kelimelerin yeterli olabileceğini sanmıyorum.


Teknenin, başka kimsenin olmadığı  en sakin en sessiz yerine geçip cenneti seyrediyorum. İki tarafta yemyeşil dağların eteklerinde bambular sulara eğilmiş, su da yeşile kesmiş. Motorun sesinden başka ses yok. Evet,cennet burası olmalı diyorum. 


Ve ırmağın içlerinde bir balıkçı köyüne geliyoruz. Kıyıda köylüler, sıra sıra tezgahlarda taklit yeşim taşı bilezikler, bambu elyafından sandaletler, konik Çin şapkalarının katlanabilir (!)olanları, daha bir sürü ıvır zıvır satmaya çalışıyor.


Tekneden indiğimiz kıyıda bu sefer on beş kişilik sampan denen yöresel kayıklara biniyoruz. Hubei eyaletinin bu bölgelerinde yaşayan etnik guruplardan biri, Tujialar. Yine yeri gelmişken Çin'de elli altı  etnik gurup var. Bunların %92 si Han, %8 i diğer elli beş etnik azınlık guruplarından.


Geziye çıkmadan önce yaptığım araştırmalarda TUJİAların gelenekleri çok ilgimi çekmişti. Tujialar geleneklerine çok bağlı insanlar. Tujia kadınları küçük yaşlarda sepet örmeyi öğreniyor. Tujia kadınları evlenirken ne kadar çok ağlarsa, o kadar iffetli ve iyi bir gelin oldukları kabul ediliyor. 


Bunun için de genç kız on iki yaşına geldiğinde ağlama egzersizlerine başlıyor. Hatta bu konuda tecrübeli olanlardan ders aldırılıyor. Kızlar on beşine geldiğinde kim daha iyi ağlıyor diye birbiriyle yarışıyor.


Gelinler, düğüne bir ay kala gece kalkıp salonda oturup ağlamaya başlıyorlar. Bir hafta sonra annesi ona eşlik ediyor, bir hafta daha geçtikten sonra anneanne de onlara katılıyor, son hafta teyze de geliyor. 


Düğüne ağlayarak giden bu insanlar cenazelerinde de şarkı söylüyor. Bir aile büyüğü öldüğünde  bir odaya konuyor, üç gece akrabaları ve arkadaşları  davulun ritmine uyarak  başında şarkı söylüyor.


Shennong ırmağı,Yangtze'nin altmış km. uzunluğunda bir kolu. Irmağın içlerine doğru sampanlarla ilerliyoruz. Irmağın suyu bazen o kadar alçalıyor ki, kürekçiler dümen gibi bir sopayı suda tutan  hariç, suya atlıyor. Kayığın yanlarından bağlı bambu lifinden halatlarla  sampanları çekiyor. 


Bu yörede yaşayanların yüzyıllardır yaptığı işmiş bu. On beş yirmi  sene öncesine kadar bu işi tamamen çıplak yaparlarmış, şimdi iç çamaşırlarıyla yapıyorlar. Aldığım Shennong bölgesini tanıtan gezi kitabının kapağındaki resim 1982 de çekilmiş ve kürekçiler çırılçıplak. Çin 1992 de turizme açılınca onlar da iç çamaşırı giymeye başlamışlar. 


Irmaktan yukarı akıntıya ters kırk dakika ilerliyoruz. Elimi suya daldırıyorum, çok güzel desenli çakıl taşları var. Su, kristal  gibi berrak. Rehberimiz yirmi beş yaşında bir Tujia gelini, bize şarkı  söylüyor. 


Dönüş akıntıyla beraber yirmi  dakikada bitiyor. Kayıkların yolcuları onca zorlanan kürekçileri bahşişleriyle mutlu ediyor. Ne de olsa tek geçim kaynakları bu iş. Gemimize dönüyoruz.


Bu nehir yolculuğunda Yangzte’nin kolu Shennong Irmağı’nın kayalık boğazlarından birinde, yüz elli metre yükseklikte asılı antik dönem tabutları, bir sonraki yazımın konusu olsun.


Haziran 2006


Not: Daha önce de paylaştığım bu yazımı, dün akşam Shennong Irmağı civarında bir köyde geçen filmi izleyince (Duvak/Painted Veil - 2006 - Naomi Watts/Edward Norton) kısaltarak tekrar paylaşmak istedim. Yazımın orijinali….. https://www.facebook.com/share/12QcSnHHtxLy5JdU/?mibextid=WC7FNe

Yorumlar