YELDEĞİRMENİ'NDEN CAFERAĞA'YA Anılarla Kısa Bir Tur

 


Yeldeğirmeni'nde, paşa dedesinden kalan konağın penceresinden baktığında, Talimhane'yi görüyormuş o zamanlar. Ayda bir ya da iki kez hafta sonları Yeldeğirmeni ve civar mahallelerdeki Rum, Ermeni çocuk ve gençleri futbol oynarlardı Talimhane Meydanı'nda diyor, oto biyografik bir çok iz taşıyan kitabında. Annesinin sokağa çıkmasına izin vermediği Feyzi'nin ağzından yazmış Yeldeğrmeni'nde gördüklerini, tek romanı Çocuktaki Bahçe kitabında, 1919 doğumlu Feyyaz Kayacan.
"Lütfiye Abla'nın Unutkanlıkları" adlı öyküsünde de, raketlerini yatak odasının duvarına asan, ülkenin ilk tenisçilerinden bir ablanın, Mühürdar'daki evindeki sohbette, eski büyük evlerden, şimdiki sefertası kadar dairelerden, zıp çıktı apartmanlardan bahseder.
Edebiyatçı arkadaşlarıyla buluştukları, evlerinden çok zaman geçirdikleri, Kadıköy'ün ünlü Hatay Meyhanesi'nden de bahseder. En has arkadaşı Onat Kutlar'ı anınca öyküde Lütfiye Abla'sına, öyle isim mi olur der abla, on at neyi kutluyor.
Evet, Hatay Meyhanesi, defteri olan, Cemal Süreya'nın, Can Yücel'in, İstanbul'a geldikçe Feyyaz Kayacan'ın daha nice edebiyatçının, meyhanesi. Gider miydiniz? diye sorduğumda "Kadıköy'de Postane'nin ilerisindeydi eski yeri, giderdik ama daha çok büyüklerimizden birileriyle" diyor, eşim. Bembeyaz masa örtülerini hatırlarken, seksenlerin ortalarında Bostancı'ya taşındığını ekleyip.
Sohbette oralarda dolanırken anılarda, Cafeağa'ya uğruyoruz, spor salonu yapılmadan, daha toprak bir saha olduğu zamanlara. Yanan Adliye Sarayı'nın yerinde, cadde tarafında tribünleri olan, kıran kırana maçların yapıldığı saha, Hotanto Yalçın'dan sorulurmuş. Yeldeğirmeni ile yapılan maçlardaki tezahürat, Yeldeğirmeni'nden duyulurmuş.
Hotanto Yalçın Modalı. Fenerbahçe Klübünde boks yapmış, zamanın yıldız oyuncularını toparlayıp, ölü sezonda Caferağa'da maçlar düzenleyen, Kadıköy Çarşısı'nın balıkçılarından. Turnuvaları düzenleyen ama arada da oyuna girmeden duramayan, müthiş bir frikikçi. Rodi, çok sert vururdu ama, Mersinli Ahmet'le, kafayla karşılardık vuruşlarını, diyor.
Ben şimdi biraz daha ileri yürüyorum, Moda Caddesi'nde Samsun'da nefis pidemi yiyip, az ilerde Neşe Sokağa giriyorum. Bu sokakta bir zamanlar orta halli Rumların eğlendiği, şarkılı, danslı çayların yapıldığı Moda Kültür Cemiyeti binasını, üç beş tane kalmış ve iyi restore edilmiş Sakız Evleri'ni hafızama ekleyip, kısa Kadıköy ve anılar turumu bitiriyorum.
Not: FEYYAZ KAYACAN 1919'da Yeldeğirmeni'nde doğdu.St.Joseph Fransız Okulu'nu bitirdi, Fransa ve İngiltere'de siyasal bilgiler ve ekonomi eğitimi yaptı. Yıllarca BBC'nin Türkçe yayınlar bölümünde çalıştı ve emekli oldu.1993 Nisan'ında Londra'da kaybettiğimiz bu yazarımız ÇOCUKTAKİ BAHÇE adlı kitabında, Yeldeğirmeni Sokak'taki konakta geçen çocukluğunun anlatıyor.
-Hotanto : Güney batı Afrika'da bir halkın adı.

Yorumlar