OTURUP, SÖZCÜKLERİ YAN YANA DİZEBİLMEK


Kadıköy İskelesinde vapuru beklerken birkaç kez rastlamıştım ona. Beyaz saçlarını iki yandan örmüş, ince uzunca bir kadın , Suna Selen. En çok da Pamuk Prenses Ve 7 Cüceler'deki rolüyle hatırlarım onu. Elinde elma, "Al bu elmayı ye, hah hah ha" diyen haliyle.


Bu sabah elime alıp bitirdiğim "Her Şeyin Sonundayım""  getirdi beni, taa Suna Selen'e kadar. Kitap, okuma tarihimin idollerinden Tezer Özlü ile Ferit Edgü'nün mektuplarından oluşuyor.


Kitabı bitirdikten sonra, Tezer Özlü'nün ilk eşi Güner Sümer'in biyografisine bir bakayım dedim. İk şaşırışım, onun Adalet Ağaoğlu'nun kardeşi olduğuyla başladı. Sonra, Suna Selen'le evlilik yaptığıyla.


Suna Selen'in, Münir Özkul'la bir evlilik yaptığını biliyordum ve de hayal meyal,biir paşa soyundan geldiğini de..


Tıkladım  Suna Selen'i. Evet, ünlü Osmanlı hukukçusu, Mecelle'nin yazarı Ahmet Cevdet Paşa'nın torunu çıktı karşıma. 


Ahmet Cevdet Paşa'nın üç çocuğu var  ikisi kız. Biri, ilk Türk kadın yazar kabul edilen, Fatma Aliye Hanım. Diğeri  Avrupa'da eğitim yapmış, ilk Türk feminist kadın  Emine Seniye (Önasya) Hanım.


Suna Selen, Fatma Aliye'nin kızı, Nimet'in kızı. Önce Halikarnas Balıkçısı'nın  yeğeni Cem Kabaağaçlı ile evlenmiş  sonra Münir Özkul, son eşi de Güner Sümer, yani Tezer Özlü'nün ayrıldığı eşi ve de Adalet Ağaoğlu'nun kardeşi.


Dönelim mektuplara. 60'lardan başlıyor, 85'in Aralığına sürüyor. Zaten, 86 Şubat'ta Tezer Özlü'yü kaybediyoruz. Niye? Onca şoktan, elektrik tedavisinden sonra, koltuğunun altındaki şişliği önemsemediğinden. Ameliyata geç kaldığından.


Oysa, Zürih'e de, sokakların insansızlığına da, sessizliğe de tam alışmıştı. Üçüncü kocası Hans Peter'le  mutluydu. İkinci eşi sinemacı Erdem Kıral'dan olan kızı Deniz de mutluydu. 


Gitti, 86 Şubat'ta gitti Tezer Özlü.


Ferit Edgü'yle Amelie de ayrıldı, 40 yıllık evlilikten sonra. Esma kaldı, Deniz kaldı. Kanlıca'daki yalı gitti. Ama Amelie, Bodrum'daki evde, görmekten yoksun hayata devam etti.


Üç dört yıl önce, Kadıköy Belediyesi'nin Kültür etkinliklerinde, Sezer Duru bir söyleşi yapılacaktı. Kafka, Brecht'lerin bir numaralı çevirmeni. Tezer Özlü'nün ablası. Gittim, Tezer'i dinler gibi dinledim. Öyle benziyorlar ki birbirlerine. Kardeş, kardeşe benzemez mi?


 Söyleşi bitti, yanına gittim. Hissettiklerimi söyledim  alındı mı bilmem. Her cümlemde Tezer Özlü vardı. Onun, Yaşamın Ucuna Yolculuk'u. Ve yanına genç bir kız geldi. DENİZ..

Konuştuklarımızı duydu, "size sarılabilir miyim?" dedi.


Bağ, uzuyor. Oradan buraya. Tezer, Demir, Sezer, Deniz, Güner, Suna,Fatma Aliye, Amelie......

Yorumlar