AT KENDİNİ SANATA




25 Kasım 2011

Orhangazi'den döndüğümüzden beri, yani sekiz gündür, festival filmleri seyrediyorum diye, evden dışarı adım atmamıştım. Bugün (24 kasım) öğleden sonra İSTANBUL MODERN'e attım kendimi. Türk kadın ressamlar sergisinde ALİYE BERGER'in Gün Doğuşları tablosuna dokundum, onu duyumsadım. Füreyya'nın minik seramik evlerinin kapılarına, kapı tokmaklarına baktım. Hep erkek sandiğim Mihri Müşfik'in kadın olduğunu Nazlı Ecevit ve Fahrennisa Zeid ile aynı dönem sanatçıları olduğunu öğrendim.


Pera Festivali kapsamında müzenin sinema salonunda "Barcelona, una mappa" filmini ingilizce alt yazılı olarak, katalanca seyrettim. Katalanca bazı kelimeleri anlamanın keyfini yaşadım. Filmin bir yerinde kadın, Barselona'da yaşamasına rağmen Sagrada Famillia'nın kulelerine hiç  çıkmadığını söylediğinde; o daracık sivri kulelerden gördüğüm terasları, teraslardaki şezlongları hatırladım.


En önemlisi, yaşadığım ülkenin sanata uzaklığını unuttum. Boşluğunu unuttum.

Yorumlar