YASAK ŞEHRİN PARKINDA



Doğada olmanın hem fiziksel hem de ruhsal sağlığımız için ne kadar önemli olduğunu söylememize gerek var mı? Doktor tavsiyesi, o doğa parçasını bulursak, ağaçlara dokunalım, sarılalım, avaz avaz bağıralım (bizim memlekette biraz zor ama 🤪), varsa stresimizi atalım. Kadim öğretileri olan Çinliler, binlerce yıldır öyle yapıyor. Beijing'de bizzat şahit oldum.


İmparatorluk yıkılınca, Yasak Şehrin dış  bahçelerinden bazıları, parka çevrilip, halkın hizmetine açılmış. Kaldığımız otel Red Wall'un yakınında olan Jingshan Parkı da onlardan biriydi. 


Çinlileri Tai Chi yaparken izlemek istediğimiz için, biz üç arkadaş, sabah erkenden bu parka gitmeye karar verdik. Parka giderken geçtiğimiz ara sokaklarda, kaldırımlara koydukları sandalyelerde müşterilerinin saçlarını kesen berberleri görmek de bonus olmuştu bizim için.


Parka vardığımızda, anıtsal kapı henüz açılmadığı için, biz de bekleyenlerin arasına katıldık. Parkın, rengi güneşten hafif solup, pembeye doğru yol almış, çok yüksek duvarları, Yasak Şehrin duvarlarının aynıydı. Bu arada bir anekdot; İmparatorluk döneminde, şehirde her türlü imparatorluk yapısından, daha yüksek ev yapmak kesinlikle yasaktı. 


Görevli geldiğinde kapı açıldı, birkaçının elinde kasetçalar olan çekik gözlüler rahat rahat içeriye girerken, bizden bilet almamız istendi. Yuanlarımızı verip, biletlerimizi aldıktan sonra biz de içeriye girdik. Kadınlı erkekli, yaşları genellikle kırkın üstü olan Çinlilerden bazıları ağaçların arasına doğru yürürken, bazıları duvarın iç tarafındaki büyükçe alanda gruplar halinde toplandı. Açılan kasetçalarlardan folklorik Çin müziği nağmeleri etrafa yayılmaya başladı.


Sakin, flütümsü bir tınının daha yoğun olduğu, birkaç enstrümandan çıkan müzik  eşliğinde Tai Chi başlıyordu. Tai Chi, antik Çin döneminde  savaş savunma tekniği olarak başlayan, bir zihin ve fizik egzersiziymiş. İlk çıkışı bu olsa da,  günümüzde bile, bir sağlık egzersizi olarak, doktorlar tarafından tüm dünya insanlarına öneriliyor.


Parktaki Çinlilerin kol ve bacaklarıyla  başladıkları gibi, akıcı, zarif, dairesel ve yavaşça,  kendi etrafında da dönerek tekrarlanan bu hareketler esnasında, derin derin de nefes almak gerekiyor. 


Biz de bir kenarda, bir yandan izleyip, bir yandan 

onlar gibi hareketleri tekrarlamaya çalışırken, parkın ulu ağaçlarla kaplı iç kısımlarından avaz avaz çığlık sesleri gelmeye başlayınca, zaten konsantre olamadığımız Tai Chi'ye ara verip, korudakilere yöneldik.


Ağaçlara sarılanları, bazılarınınsa avaz avaz bağırdıklarını da o zaman gördük. Böylece Çinlilerden, çığlık atmanın da  bir terapi şekli olduğunu öğrenmiş olduk. Zaten, güneş hep doğudan doğmaz mı?

Yorumlar