KAŞ GÜNLÜKLERİ(23): YÜRÜRKEN TOPLADIKLARIMIZ

 


KAŞ GÜNLÜKLERİ (23) : YÜRÜRKEN TOPLADIKLARIMIZ
Bahar geldiğinde Gaşlı komşularımla çıktığımız yürüyüşler, biraz da sarı ot bulmak için olur. Ben doğada olmanın keyfini çıkarırken, onların gözleri, toprağa neredeyse yapışık olarak büyüyen, bu hafif tüylü, koparıldığı yerden sarımsı bir sıvı akan otu arar.
Bir yerde, bir kök sarı ot varsa, yakın çevresinde devamı vardır mutlaka. Bu yılın ilk sarı ot hasatlarını Çetikli'de Türkan Abla'ya giden yoldan, Limanağzı'na giderken Deve İneceği'nin yakınından ve Hıdrellez'in etrafından yaptık. Lifli bir yapısı olan, ayıklanıp, haşlanıp, biraz da süt ekleyerek, ıspanak gibi pişirilen bu yabani ot, mineral zengini olup, komşum Ayşe'de pişer, bize de düşer.
Baharın Gaşlılara armağanı olan sarı otun ateş düşürme, idrar sökme, romatizmal ağrıları giderme, vücuttaki toksinleri atma gibi faydaları varmış. Benim için dolaylı bir faydası daha oldu ki, o da Gaş'ın antik geçmişiyle ilgili.
Liimanağzı'na doğru giden, Likya Yolu'nun da çok kısa bir parçasını teşkil eden yolun üzerinde bir lahit, az ötesinde de bütün koya yukarıdan bakan güzel bir manzara noktası vardır. On beş yıldır defalarca yanından geçtiğim lahitin arkasında, makiliğin içinde kaybolmuş üç lahit daha olduğunu öğrenmemi sarı ota borçluyum.
Yürüyüşlerde karşımıza çıkan yabani otlardan birinin adı da körmen. Taze soğana, ya da ince yapraklı pırasaya benzeyen bu bitki, bir tür yabani sarmısakmış. Antibiyotik özelliği olan körmen, pırasa yemeği gibi pişirilir ama, en tercih edilen şekli yumurtalı olanıdır.
Gelelim, daha çok makilik arazide bir ağacın gölgesinde, ince dikenlerden oluşan dallarının arasından sap gibi uzayan, yürürken farketmek için dürbün gibi gözler isteyen tilki kuyruğuna. Kuşkonmaz familyasından olan bu yabani bitkinin meğer ne çok faydası varmış. Kalp damar hastalıklarından saç dökülmesine, stresten bağırsak kurtlarını dökmeye, uyku probleminden öksürüğe her derde deva tilki kuyruğu, Anadolu'da başka adlarla da biliniyor.
Koparıldığında çiğnendiği gibi, sobanın üzerinde kızartıp yiyen komşum da var, soğanla soteleyip, üzerine yumurta kıran da. Ama tilki kuyruğu, o kadar bol miktarda bulunan bir bitki değil. Beş saatlik bir yürüyüşte, ancak üç beş tanesine rastladığımız tilki kuyruğunun heveslisi oldukça çok ki, karşılaştıklarımız kuyruğu alınmış diken olur çoğu zaman.
En güzeli, en sona bıraktığım deniz otu. Adı üzerinde deniz kıyısında, adeta taşların arasından çıkıp yayılan bu otun bir adı da kaya koruğu. Gaş'ın bir çok yerinde bulabildiğimiz deniz otunun son hasatlarını, yarımadadan ve Fakdere'den yaptık. Hafifçe haşlayıp, soğuduktan sonra zeytinyağı, limon ve sarmısakla servis edilen deniz otu, iyi bir meze aynı zamanda.
Karaciğer, safra kesesi rahatsızlıklarına iyi geldiği gibi, vücuda kuvvet veren deniz otunun, merhemi yapılıp yara izlerini iyileştirme özelliği de varmış. Ben, bu bahar, uzun yürüyüşlerde, el değmemiş kıyılardan epey toplayınca, turşusunu da kurdum.
Ne yazık ki, bağrındakileri bize veren toprağı, biz yavaş yavaş belki de hızla öldürüyoruz. Zeytin ağaçlarını söküp, yerine bina dikenlerden, doğa intikamını bir şekilde alacaktır, eminim.

Yorumlar