Her Fotoğrafın Bir Hikayesi Var: Çıldır Gölü




Beyaz, beyaz, beyaz. Yani, demek istiyorum ki, Çıldır Gölü bembeyaz. Göl bağırıyormuş, biliyor musunuz? Martın on beşlerinde, daha çok da  geceleri. Balinaların sesleri gibi sesler geliyormuş gölden. 


Tabii, buzlar erimeye başlıyor, yoksa suyun altında altı aydır mahsur kalan balıklar değil bağıran. Neydi adı unuttum,  bize donmuş gölde  balık avlama ritüelini gösteren balıkçının. Ama iki bin tane ağım var benim, dedi bu gölde,, onu hatırlıyorum. Bir de köpeğiyle olan bir yaşanmışlığını.


Yine bir gün ağ çekiyormuş. Çok ayağına dolanmış köpeği, o da bir şaplak indirmiş suratına. Köpek üç gün eve gelmemiş. Oğluna ''ne oldu bu köpeğe?'' dediğinde, ''baba, sen bir şey mi yaptın ona?''diye sormuş. Balıkçı hatırlamış şaplak indirdiği  anı. 


Ertesi gün göle gittiğinde okşamış köpeğini. O  akşam eve gelmiş bizimki. Yaa, Çıldır'ın köpeği duygusal, alınıyor.

Yorumlar